Black Books, Dylan Moran & Bill Bailey

Black Books bir İngiliz sit-com’u bayanlar baylar. 2001 ve 2005 yıllarında BAFTA’da en iyi sit-com dalında 2 ödül ve 2001’de Rose d’or Light Entertainment Festivali’nde Bronze Rose ödülü almış.

Kendisiyle tümüyle şans eseri tanıştık, tanışır tanışmaz da hemen kaynaştık. Seneeeeee……ikbinsekis. Dizi İngiltere’de 2000-2004 arasında yayınlanmış. 6’şar bölümden oluşan ve toplamda 18 bölüm olan kısacık 3 sezon..Ben bir oturuşta 3 sezonunu da keyifle ve gülerek bitirdim Black Books’un. Maalesef güzel şeyler kısa sürermiş..

Dizi, bizim sokak arası diyeceğimiz bir kitapçıda geçiyor.

Ana karakterlerden, Bernard Black’i, yani kitapçının sahibini, İrlandalı komedyen Dylan Moran canlandırıyor. Moran aynı zamanda dizinin yaratıcısı ve senaristlerinden biri. Bir röportajında, dizinin esin kaynağının Dublin’deki bir kitapçı dükkanının sahibi olduğunu, kitapçının hala aynı yerde olduğunu, adamın duruşunun değişmediğini ve muhtemelen kitapçının Black Books’u hiç seyretmemiş olabileceğini söylemiş. İşte, kitapçımızın Moran’a esin vermesiyle ortaya çıkan karakter Bernard:

Dükkanından kitap almak isteyen müşterileri, yeni kitap siparişi vermek zorunda kalacağı için sevmeyen, alkolik, sigara tiryakisi, anti-sosyal, alaycı, depresif, pis bir adam. Sanırım tek hoşlandığı şey okumak. Davulun sesi uzaktan hoş gelir misali, televizyondan izlemek güzel ama gerçekten bu adama ben dayanabilirim diyen varsa beri gelsin..

Dizinin diğer karakterlerinden biri olan Manny’i ise İngiliz komedyen Bill Bailey canlandırıyor. Kendisi Bernard için çalışmaya başlayan eski bir muhasebeci ve tüm bölümlerde Bernard’ın her türlü işkencesine maruz kalıyor.

Çok beklenti yaratmak istemiyorum, sonuçta bu bir İngiliz sit-com’u ve alışık olduğumuz komedi dizilerinden farklı. Ben İngiliz komedilerini bir tık daha zekice ve komik bulmuşumdur muadillerine göre. İzlerseniz, keyifli dakikalar dilerim..

\”Tadımlık Black Books\”

Black Books’u seyrettikten sonra dizide oynayan Moran ve Bailey’i merak etmemek, bu adamlar başka neler yapmış dememek mümkün olmadı tabi.

Moran’ın şimdiye kadar 2 filmini seyrettim, 2’si de Simon Pegg’le.

(Simon Pegg aynı zamanda Black Books’ta da 1-2 bölüm ufak bir role sahip.  Pegg’e hiç değinmiyorum şimdilik, daha yeni “Nerd Do Well” otobiyografimsi kitabını aldım, okuduktan sonra kendisine bu blogda ayrıca yer vereceğim.)

Çoğunuz duymuşsunuzdur belki, “Shaun of the Dead” ve “Run Fatboy Run” filmlerini. Moran, Black Books geleneğini bozmayarak, yine “gıcık” 2 karakteri canlandırıyor.

Moran’ın bir de stand-up’ları var. Bir gün mutlaka gitmek istediğim performanslardan biri. Stand-up’ları alabildiğine alaycı ve hiciv dolu ve adam güldürüyor. Ne demek istediğimi youtube’da bir iki videosunu seyrettikten sonra daha net anlayacaksınız.

Tadımlık Dylan Moran \”Like Totally\” Americans

Gelelim Bill Bailey’e… Kendisine bir kaç defa seyrettiğim BBC’nin QI programında denk gelmiştim ve ne yalan söyleyeyim, çok parlak gelmemişti. Meğersem çok yanılmışım. 2010 Kasım’da, Londra’da “Dandelion Mind” gösterisine gittim ve giderken bu kadar eğleneceğimi, güleceğimi düşünmemiştim. Stand-up’ı tamda klasik bir stand-up performansı gibi değildi. Bu adamda acayip enstrümental bir yetenek var. Sahnede çok farklı bir çok enstrüman çaldı. Bir ara gitarla süper bir “James Blunt tarzında şarkı sözleri ve şarkı söyleme sanatı” konulu bir parçayıda izleyiciyle paylaştı. James Blunt’a fena takmış gibi 🙂

Gösteri bundan ibaret değildi tabi ama hani Cem Yılmaz’ın dediği gibi, gösteriden çıkarsın, e ne anlattı derler, böyle türlü şakalar, komikler demekten öteye gidemez anlatacakların, sen anlatınca bir anlamı kalmaz, zaten kimse de gülmez anlatamadığın için, bu yüzden DVD’sini alın derim, öneririm.

Tadımlık Bill Bailey \”Dandelion Mind\” 1

Tadımlık Bill Bailey \”Dandelion Mind\” James Blunt

Gösterideyken, unutmamak için, o sırada bir yandan gülüp kendimi toparlamaya çalışırken, not etmeye çalışıyordum:  ROFLYSST

“rolling on the floor laughing yet somehow still typing.”

isn’t it ironic, don’t you think 🙂

Şimdi kısaca toparlayacak olursak, şu Black Books’u bence seyredin. Ben seyrederek gerçekten iyi iki komedyenle tanışma fırsatı buldum. Bu aralar onların DVD’lerini toplamaya çalışıyorum.

Şimdi bana Dylan Moran ve Bill Bailey hayranı denir mi? Denir.

Sevgiler,

Nazlı